DieGazete.de / Berlin
Avrupa Türk Gazeteciler Birliği ATGB üyesi Berlinli gazeteciler, geleneksel aylık toplantıları için Aralık ayında da TDU’da buluştular. Korona salgını nedeniyle toplantıya katılanların 2G kurallına çok önem verdikleri görüldü. Berlinli gazetecilerin düzenli bir şekilde her ayın ikinci Pazartesi akşamı gerçekleştirdiği toplantının bu ayki ana gündem maddelerini, ATGB Genel Kurulunun üçüncü kez ertelenmesi ve Berlin WhatsApp grubunda bazı üyeler arasında yaşanan gereksiz tartışmalar oluşturuyordu. Yılın son toplantısı da, her zaman olduğu gibi yine ATGB Berlin Temsilcisi ve Berlinli gazetecilerin yeniden örgütsel yapılanmasının öncü ismi Ali Yıldırım’ın selamlama ve gündem konuları hakkında verdiği bilgilerle başladı. ATGB Berlin toplantılarının olmazsa olmaz gündem maddesi Medyanın Canlı Tanıkları bölümünün Aralık ayı konuğu ise Yalçın Baykul oldu.
Selamlama konuşmasının ardından bazı üyeler arasında WhatsApp grubunda yaşanan anlaşmazlıkları değerlendiren Etik Kurulu’nun görüşleri ele alındı. Anlaşmazlıkların muhatabı üyelerin Kurulun çağrısına cevap vermemesi nedeniyle Etik Kurulu’nun değerlendirme konusunda sorun yaşadığını açıklayan Etik Kurulu’ndan gazeteci Sefa Doğanay, “Yaşananlar doğru değildi. On gündür bu konuyla uğraşıyoruz. Kendi aralarında varsa bir sorun, onu gruba taşımamaları gerekirdi. Kurul’a her hangi bir şekilde açıklama yapılmadığı için de bir sonuç çıkmadı. Bu arada kim iyi, kim kötü gazeteci bu konuda birilerinin kriter belirlemesi de kimsenin haddi değil. İhtar verilmesinin dışında Etik Kurulu’nun da yapacağı bir şey yok” dedi.
İki üye tarafından dile getirilen, bir üyenin WhatsApp grubundan ve üyelikten çıkarılması isteğini gerçekçi bulmayan ATGB Berlin Temsilcisi Ali Yıldırım, “Maalesef Etik Kurulu tarafları dinleyemediği için bir tavsiye kararı ortaya çıkmadı. Diğer yandan bizim Berlin Temsilciliği olarak bir ATGB üyesini üyelikten çıkarma yetkimiz yok zaten. Tüzüğümüze göre ancak Merkez Yönetim Kurulu veya Genel Kurul bu konuda bir karar alıp, bir üyenin var olan üyeliğini sonlandırabilir. Onun da koşulları tüzükte yazılı. Merkez Yönetim Kurulu’na tavsiye niteliğinde bir önerge sunmamız bizden bekleniyorsa eğer, bu üç arkadaşımız toplantılarımıza katılır, görüşlerini dile getirir, biz de kendilerini dinledikten sonra Berlinli üyelerimizin çoğunluğunun üzerinde anlaştığı öneriyi Merkez Yönetim Kurulu’na ulaştırırız!” şeklinde konuştu.
Kasım ayında yapılması planlanan ama üçüncü kez ertelenen, gerekçesinin de Merkez Yönetim Kurulu tarafından Korona tedbirleri olarak açıklanan ATGB Genel Kurulu hakkındaki gelişmeler ile ilgili olarak üyeleri bilgilendiren Ali Yıldırım, “Genel Kurulumuz 2 yıldır yapılamıyor. Böylece mevcut yönetim önümüzdeki sene beş yıldır görev başında olacak. Berlinli üyelerimizin uzun çalışmaları sonunda hazırladığımız 23 maddelik tüzük değişikliği önerimizi tüm üyelere gönderilmek üzere dört sayfa halinde mevcut yönetime süresi içinde geçen mayıs ayında ilettik. Haziran ayında “online” yapılması planlanan Genel Kurulumuzun davet yazısı ile beraber tüzük değişikliği önerilerimiz de üyelere ulaştırılmış oldu. Tüzük değişikliği kararları üye tam sayımıza bağlı olduğu için, üye tam sayımızın saptanmasında meydana gelen sorunlar nedeniyle Genel Kurul mevcut yönetim tarafından eylül ayına ertelendi.
Merkez Yönetim Kurulu eylül ayına ertelenen Genel Kurul için “hibrit genel kurul” modeline karar verdi. “Hibrit genel kurul” modelinin ayrıntıları, örneğin “oyların gizliliğinin sağlanamaması” konusunda olduğu gibi yaptığımız itirazlar neticesinde Genel Kurulumuz ikinci kez ertelendi. Kasım ayında yapılması planlanan Genel Kurul da yapılamadı. Bunun nedenin de Korona tedbirleri olduğu mevcut yönetim tarafından açıklandı. Ancak derneğin üye sayısının saptanmasında yaşanan belirsizliklerle ilgili mevcut yönetim tarafından yapılan açıklamalar kafa karışıklığı yarattı. Derneğimizin üye sayısının tüzüğümüze uygun bir şekilde saptanması ile ilgili sorduğumuz açık ve net sorularımıza bugüne kadar sağlıklı bir cevap alamadık.
Mevcut yönetim genel kurul davetiyelerini gönderdikten sonra üye sayısını önce “49” olarak açıkladı. Bu açıklama hemen silindi. Ardından da “yaklaşık 50” dendi. Sonra sayman bu sayıyı 54’e çıkardı. Sayı kargaşasına gerekçe olarak da üye aidatlarını ödemeyenlerin, yönetim tarafında üyelikten “atıldığı” sonradan aidatını ödeyenlerin tekrar üyeliğe geri alındığı açıklandı. Ben de bu durumun tüzüğümüze ve Alman dernekler hukukuna uygun olup olmadığını sordum. Çünkü, mevcut yönetimin tabiri ile “üye atmanın” yani bir üyenin üyelikten çıkarılmasının tüzükteki koşulları belli. “Atıldığı” iddia edilen üyeler mahkemeye başvursa, ya da ben şahsen başvursam, bu Yönetim Kurulu kararının mahkeme tarafından iptal edileceğini mevcut yönetime bildirdim. Aralarında derneğimize yaklaşık 15 sene hizmet etmiş eski başkanımız Gürsel Köksal dahil bir çok Berlinli üyenin de bulunduğu arkadaşlarımız hakkında mevcut yönetim tarafından tüzüğümüze aykırı bir şekilde verilmiş olan üyelikten çıkarma kararlarının iptal edilmesini Merkez Yönetim Kurulumuzdan yazılı olarak açıkça rica ettim. Genel Kurulumuzun önümüzdeki yılın mart ayında yapılması planlanıyor şimdilik. Gelişmeleri takip ediyoruz. Tüzükte böyle bir koşul yok ama bu arada Merkez Yönetim Kuruluna aday olmak niyetindeki Berlinli üyelerimizin en geç ocak ayı toplantımıza kadar adaylıklarını açıklamaları iyi olur!” şeklinde konuştu.
2021 yılının son toplantısındaki “Medyanın Canlı Tanıkları” isimli gündemimizin değişmeyen bölümünün konuğu ise tiyatrocu, senarist, yazar Yalçın Baykul oldu. Baykul, kara mizah dergisi “Akrep”in editörlüğünden, Trip dergisine, Metropol FM’in kuruluş yıllarında medya danışmanlığına, SFB Multikulti Türkçe yayınlarının muhabirliğinden, Cumhuriyet Hafta’nın yazarlığına ve Tiyatro Gazetesi Almanya temsilciliğine kadar uzanan medya çalışmalarını ve anılarını meslektaşlarıyla paylaştı. Yalçın Baykul gazetecilik serüveni hakkında şunları söyledi: “İlk yazım Yeni Olgu’da çıktı. Benim adıma en önemli döngü Akrep dergisi oldu. Bu konuda Berlin’in İbrahim Müteferrika’sı olarak gördüğüm ve rahmetle andığım İbrahim Aslan’ın desteği oldu. Yine rahmetle andığım sevgili dostum Hayati Özen’in desteği ve onunla yaptığım son söyleşi benim unutulmazlarım arasında. Almanya, Fransa, İsviçre ve Türkiye bağlantılarımızın yanında bir fotoğraf arşivimiz de olsun düşüncesiyle, ‘Aşklar biter, fotoğraflar kalır’ yarışması dergimize olan ilgiyi artırdı. Bu süreçte yaptığımız etkinlikte Fazıl Say da aramızda yer aldı.
Bugünlerde genç yeteneklere büyük destek olan Tiyatro Gazetesi’nde yazılarım devam ediyor. Cumhuriyet Hafta’da rahmetli Güner Yüreklik ile birlikte çalışma şansım oldu. Bu da bana Radyo Multikulti’de Dr. Cem Dalaman ile birlikte çalışma olanağı yarattı. Bu arada 22 yıl önce Berlin’de yayın hayatına başlayan Metropol FM’de ilk radyo spotlarını ben yaptım.”
(c) Fotoğraflar: Münir Bağrıaçık, Mehmet Dedeoğlu ve AYPA.TV
İlk yorum yapan olun